İnsan varolduğundan beri sorgulayan, araştıran, bulan ya da bulmaya çalışan bir canlı olmuştur. İnsanlığın bu kadar gelişmesinde şüphesiz öğrenme isteği yatmaktadır. Günümüzde, “Öğrenmeyi Öğrenme” kavramının çok kullanılır olması çağımızın gereksinimlerinden kaynaklanmaktadır. Her üç saniyede yeni bir bilginin üretildiği ve dört yılda mevcut bilgilerin yarılandığı bu çağda, bilim ve teknoloji toplumlarının varlıklarını sürdürmeye devam edecekleri inkâr edilemez bir gerçektir.
Gelin isterseniz ülkemiz de dâhil olmak üzere dünyada kişi başına düşen kitap oranları ile ortalama yaşam sürelerine bir göz atalım.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Türkiye’de ortalama yaşam süresi 62.9 yıl. Ortalama yaşam süresinde Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’ne üye 191 ülke içerisinde 73’üncü sırada yer alıyor. Japonya, ortalama ömrün en uzun olduğu ülke konumunda. Japonlar’ın ortalama yaşam süresi 81.25 yılı buluyor. Japonya’yı 80,51 ile isviçre, 80.50 yılla Avustralya, 79,73 yılla Fransa, 73 yılla İsveç ve 72.8 yılla da İspanya izliyor. Bunların dışında 19 ülkede ortalama ömür 70 yılın üzerinde.
Görüldüğü gibi ülkemiz ortalama yaş sıralamasında bir çok ülkenin gerisinde bulunuyor.
Okumayla bunların ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Gelin şimdi bir de yukarıda saydığım ülkelerden Japonya ve İsviçre’nin okuma karnesine bir göz atalım.
Ortalama yaşam süresinin 81.25 olduğuJaponya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye’de sadece 23 milyon. Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, İsviçrede kişi başına düşen kitap sayısı yılda ortalama 10 Türkiye’ de ise yılda 6 kişiye bir kitap düşüyor
Japonya’da toplumun % 14’ü düzenli kitap okurken, Türkiye’de durum % 0, 01 yani on binde bir. Ortalama yaşam süresinin 80.51 olduğu İsviçre’de bir İsviçreli yılda ortalama 10 kitap okuyor ve İsviçre’de bilim ve teknoloji de ilerlemiş durumda.
Ortalama yaşam süresinin 79.73 olduğu Fransa’da bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okuyor ve Fransa, bilim ve teknolojide dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Aynı şekilde Avustralya ve İsveçin de okuma karnesi yüksek ve bu iki ülke de bilim ve teknolojide söz sahibi. Japonlar şu an dünyanın teknoloji devleri arasında bir numara olarak görünüyor. Gazete ve dergilerde en akıllı robotları, en gelişmiş bilgisayarları yapanların Japonlar olduğunu duyuyorsunuzdur. Şimdi yine soruyorum sizlere; “Sizce bu saydığımız ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin kitap okuma oranlarının yüksek olmasıyla bir alakası var mı? İsterseniz bu sorunun cevabını bir de Afrika ülkelerindeki duruma bakarak yanıtlamaya çalışalım
Sierra Leone, 25.9 yılla ortalama ömrün en az olduğu ülke. Nijer 29.1 yılla, Malawi 29.4 yılla, Zambia 30.3 yılla, Botswana da 32.3 yılla ortalama yaşam süresinin en az olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Afrika bilim ve teknolojide çok gerilerde, yaşam şartları zor, ülkelerin çoğunda iç savaş oldu ve hala da oluyor.
Evet gördüğünüz gibi ülkelerin kitap okuma oranları ile ortalama yaşam süreleri ve teknolojideki gelişmişlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki var. Hatta diyebiliriz ki ülkelerin okuma oranları arttıkça o ülkedeki refah seviyesi de artıyor.
Özet olarak şunu söylemeliyim ki; adını burada andığım ülkelerin dışında daha bir çok ülkenin kitap okuma oranı, ortalama yaşam süreleri ve teknolojilerini inceledim ve hepsinde şunu gördüm:
Okuyan milletler hem uzun ve sağlıklı yaşıyor; hem de teknolojide ilerliyorlar. Biz de bu durumun farkına varıp, toplumu oluşturan bireyler olarak elimizden geldiğince çok okumalıyız. İnanıyorum ki bu sayede Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayali olan muassır medeniyetler seviyesine ulaşacağız. Kalın sağlıcakla…
Kitaplar insanların yolunu aydınlatır. (Çin Atasözü)
Kaleme Alınma Tarihi 2010 Nisan